Kalk Çalış Başarısız Ol Behçet Yalın Özkara

Kitap günlüğüm Kalk Çalış Başarısız Ol Behçet Yalın Özkara

Kişisel gelişim kitapları ve videolarının neden faydasız olduğu hakkında bir kitap

Özellikle son dönemlerde kişisel gelişimden gittikçe uzaklaştığım dönemde okuduğum ve ardından tekrardan kendini geliştirmek için büyük bir heves kaynağına eriştiğim bir kitap. Kitapta başından sonuna kadar örneklendirmeler ve birçok bilimsel makale eşliğinde aslında başarının kaynağının ne olduğuna değiniyor.

Kitap elime tekrardan geçince daha fazla detaylandırma yazacağım ancak aklımdaki bir örneği yazmak istiyorum isimler ve bazı detaylar hatalı olabilir.

Ahmet isimli bir kişi düşünmenizi istiyorum. Bu Ahmet’in en büyük hayali bir bilgisayar mühendisi olmak. Bunun için çok çalışıyor ve elinden gelenin en iyisini yapıyor. Sınava girene kadar çalıştığı süreç kitapta anlatılıyor ve şu anda Ahmet’in bir okul kantinini işlettiğinden bahsediyor. Bunca emek nereye gitti? Onlarca test kitabı? Kişisel gelişim kitapları? İşte bunlardan bahsediyor kitap.

En iyi üniversitelere giden öğrenciler arasında yapılan bir araştırma okumuştum. Bu araştırmanın detaylarını açıkçası çok hatırlamıyorum ancak bundan sonraki okuduğum araştırmaları çok daha dikkatli okuyacağıma ve buraya notlar alacağıma emin olabilirsin. Bu araştırma şundan bahsediyordu. En iyi üniversitelere giden öğrenciler neden en zengin veya en prestijli aileler arasından çıkıyor?

Bize yıllardır anlatılan en temel şey “Çalış, başarısız olmazsın” şeklinde ancak çalışma gerçekten yeterli mi gerçekten?

TABİİ Kİ DE HAYIR

Doğduğumuz günden itibaren -akıllı ve zengin- bir ailede büyüdüğümüz zaman en iyi gıdalara erişebiliyor en güzel vitaminleri alıyor ve ailemiz tarafından tutulan özel dadılarımızla birden fazla dil öğrenerek büyüyebiliyoruz. Zenginin çocuğu hafta sonu aktivitesine keman çalmaya ve opera izlemeye giderken fakirin veya orta hallinin çocuğu sabahtan akşama kadar halı sahada ter atıyor. Her ikisini de tabii ki küçümsemiyorum ancak Piyano çalıp akşam dadınla ispanyolca pratiği yaparken diğer fakir çocuğun deli gibi terleyip evde ailesinin ekonomik kaygılarını dinlemesi arasında çok ciddi farklar var.

Elbette ki şu ana kadar bahsettiğim durumlar fakirin KESİNLİKLE başarısız olacağı anlamına gelmiyor. Sadece şansının daha düşük olduğunu gösteriyor. Ayrıca toplumda yapılan araştırmalarda fakir ancak çok zeki çocukların aslında o üniversiteyi hak ettiği ancak o üniversitenin temel giriş yöntemi olan sınav çalışmasına birçok sebepten (ekonomik veya aile baskısı gibi) gidemediğini ortaya koyuyor. Özellikle bu yazıma şu şekilde karşı çıkabilirsin. “Bak **** kişisine fakir bir çocukluk geçirdi ama şu anda dünyaca ünlü bir akademisyen vs vs” ancak fakir ve orta halli toplumun içinden çıkan birkaç bin kişi toplumun belki de %0.1′ i bile etmiyor ancak zengin veya prestijli ailelere baktığınız zaman bu oran çok ciddi şekilde artıyor araştırmanın net oranlarını hatırlamıyorum ancak %30’dan fazla bir ihtimalle başarılı ailelerin çocukları da başarılı oluyor.

Doğduğun ev değil kendini geliştirmen önemli derler. Kısmende olsa haklılar özellikle ailen kendini bazı konularda geliştirmemiş dahi olsa zeki bireyler oldukları sürece seni en iyi eğitimlerden geçiremese dahi ailenden daha başarılı bir hayat geçirmeni sağlayabilirler.

Her neyse. Kitap özeti diye başladığım yazıma toplumsal bazı eleştiriler yaparak bitiriyorum. Bu yazıdan ve kitaptan kendime çıkardığım temel şey ise şu “Başarı sadece çalışarak değil bir zaman gerektirir. Bu zaman ise doğduğun tarihten başlar, öldüğün tarihe kadar devam eder. Hafızanı kullandığın her alan seni daha ileri veya geriye götürür. Bazı çocuklar elbette ki daha şanslı doğabilir ancak işin ucundaki %0.1’lik kısımda olmaman için herhangi bir sebep yok.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir